Mira Abla İle Sex hikayem

Resmi ilişkimiz böylece başlamış oldu… Artık sevgiliydik. O geceden sonra ailelerimizin evde olmadığı her fırsatta onu göt yanakları kızarana kadar siktim. Öyle bir ten uyumumuz vardı ki amcığından ayrılasım gelmiyordu. Tüm ömrüm orada geçse yeriydi.

Fakat Mira Abla’nın hali hazırda devam eden bir ilişkisi daha vardı. Mine Abla…

Mira’ya bu konuda hiç baskı yapmadım. Baştan beri kadınları kıskanmadığımı belirtmiştim ona. Fakat yine de hayatındaki en önemli kişi olmam önemliydi. En önde beni tuttuğu sürece kadınlarla sevişmesine kızmayacaktım. Dolayısıyla Mine Abla ile ilişkisine karışmamaya karar vermiştim. Fakat Mira Abla ona yalan söylemek, arkasından iş çevirmek istemiyordu.

Bir akşamüstü kapı çaldı. Evde şort tişört oturmuş bilgisayarda oyun oynuyordum. Kapıyı açtığımda yüzünde tereddüt olan Mira Abla’yı gördüm. “Ooo hoşgeldin aşkım…”

“Hoşbulduk bebek… gelsene bi bizim daireye… önemli bir şey var.”

“Ne?” dedim merakla. Ama hemen anahtarı alıp, arkasından onların evine geçmiştim bile. “Görürsün…” dedi sadece.

Birlikte onun odasına doğru yürüdük. Tam kapıda olayı anladım. Mine Abla içeride oturuyordu. Mira Abla’nın bilgisayar sandalyesine oturmuş, bacak bacak üstüne atmış, kısacık bir kot şort giymişti. Üstünde siyah bir askılı vardı. Elleri ve ayakları turkuaz ojeliydi yine. Uzun parmaklı, estetik ve azdırıcı ayaklarını usul usul sallıyordu. Kollarını göğsünde birleştirmiş ciddi bir tavır takınmıştı. Mira Abla, sıkıntılı ve hüzünlü bir şekilde yatağın kenarına oturup, sessizce bizi izlemeye başladı. Demek ki bazı konuşmalar çoktan yapılmıştı.

“Geç bakalım Ferit Bey… otur karşıma…” dedi Mine Abla.

Sözünü ikiletmeden oturdum odadaki tekli koltuğa. Şimdi bir sorgu masasındaydım sanki.

“Ben akıllı kızımdır normalde ama yalan yok bir an bile şüphelenmedim… çok tatlı, masum, efendi bir çocuk gibisin. Nasıl bilecektim ki? Söyle bakalım… ne zamandır sikiyorsun sevgilimi?”

Bir beş on saniye kadar vereceğim cevabı düşündüm. Mira Abla, sessizce başını eğmiş bizi izliyordu.

“12 Yaşından beri Mira Ablama aşığım… Liseden beri cinsel etkileşim yaşıyoruz. Son birkaç haftadır da sevişiyoruz.” diye doğruları söyledim ona.

“Son bir kaç hafta…” diye tekrarladı kendi kendine. “İyi bari sıyrılmaya çalışmadın. Mira seni çok övdü. İki saattir bana ilişkinizin detaylarını anlatıyordu. Seni nasıl ufak bir çocukken tanıdığını, nasıl onun yanında büyüyüp onu kendine çektiğini, nasıl sana aşık olduğunu… her şeyi itiraf etti bana.”

“Eğer duymak istediğin buysa özür dilerim Mine Abla. Fakat ben de ona aşığım. Biz birbirimizden asla kopamayacak iki kişiyiz. İlişkimizin çok garip olduğunu biliyorum ama… asla vazgeçmeyeceğim bu ilişkiden.”

“Garip tabi…” dedi usulca. “Sen onun ufak kardeşi gibisin, iki haftadır siktiğin kıza hala Abla diyorsun, o sana hala oğlum falan diyor. Nasıl bir bağ ve fantezi bu ben bilmiyorum…” diye söylendi. “Mira Ablan hala beni aldatmadığında ısrarcı… sen sayılmazmışsın… sen onun için bambaşkaymışsın.”

Omuz silktim.

“Biliyor musun?” diye sordu. “Ben biseksüelim. İlişkimizin başında Mira’ya ara sıra aramıza erkek alabilir miyiz diye sordum. Gerçekten aşk dolu, kadın dolu bir seksin ortasında kocaman bir yarrağın ne etkiler katacağına şaşırırsın ama Mira beni reddetti. Asla erkeklerle yatmam dedi bana. İğreniyorum onların kıllı, göbekli, iri, estetik yoksunu vücutlarından dedi bana… Şuna bak ki, sen kıllı, iri, hafiften göbekli dümdüz bir erkeksin… ama beni seninle aldatıyor. Lezbiyen olduğunu iddia etmesine rağmen… komik değil mi?”

“Ondan başka hiçbir erkeğe ıslanmıyorum. O yüzden o farklı diyorum ya…” diye itiraza kalktı Mira, fakat Mine Abla onu önemsemedi.

“Yani Mine Abla, durum ne ben anlamadım. Bir tercih yapmasını mı istiyorsun?”

“Bir tercih zaten yapmış anlamıyor musun?” diye hafif sinirle güldü Mine Abla. “Bana öyle bir söyledi ki ister kal ister git dercesine…”

“Üzgünüm.” dedim.

“Şimdi bir karar vereceğim… fakat bu karar öncesi Mira Abla’na bir şey yaşatacağım. Bu benim intikamım.”

Merakla baktım ona. “Madem erkeklerle yatmak aldatmak olmuyor. Biz de Mira Abla’na bir şov yapacağız. Gözünün önünde beni sikeceksin. Eğer bunu kabul etmeyeceksen burada bitirip gideceğim.”

Şaşkınlıkla Mira Ablama baktım. O da çok tereddütlü gibiydi. Fakat başını hafiften sallayarak bana onay verdi.

Mine kahkaha attı. “Ay inanmıyorum ya sikeceğin karı için bile ablandan onay alıyorsun… ne aşkmış bu?”

“İstiyorsan yaparız.” dedim. “Ama bunu ona acı çektirmek için yapıyorsan saçma… acı çekmeyecek.”

“Beni belki kıskanmayacak ama seni yine de kıskanacak.” dedi Mine. “Belki de zevk aldığı şey bu… sana sahip ama başka kadınları becermene de kızmıyor… bundan hoşnut oluyor. Onun güç gösterisisin. Başka kadınları sikebilen bir erkeksin ama ona hala Abla diyecek kadar bağlısın… onun hala köpeğisin.”

Yine omuz silktim.

“En sevdiğin pozisyon ne?” diye sordu.

“Bilmem…” dedim. “Kendin için soruyorsan, bir fırsatım olsa seni doggy’de sikerdim. Kalçalarının şekli çok güzel, belin incecik kavraması çok zevkli olur. Saçlarının uzunluğu çok hoş, seni sikerken onları çekip, sana ata biner gibi binmek çok iyi hissettirirdi… bir de ayak tabanlarını görmek beni ekstra azdırır…”

Mine Abla, donup kaldı bir an için. Söylediklerim bir anda fazla gelmişti galiba. Garip bir durumun içindeydik. Fakat Mine Abla ne kadar rollense de bu olanların onun ilgisini çektiğini biliyordum. Biz gariptik fakat Mine Abla da garip, sapık ve manyak bir kızdı.

“Ohooo Mira’cım…” dedi kahkaha atarak. “Senin oğlan beni hayalleride yüz kez domaltıp sikmiş çoktan… Ay… ahaha. Neyse… madem öyle ben tamamım. Çok istiyorsan domalırım önünde. Fakat şartlarım var.”

“Duyalım…”

“Bu Mira Abla’nın cezası, dolayısıyla ona yaptıracaklarıma karışmayacaksın. Sadece bugünlük beni dinleyeceksin. Ve canın çıkana kadar tüm gücünü kullanacaksın.”

“Tamam…” dedim.

Mine Abla, Mira Abla’ya baktı. “Seninle konuştuğumuz gibi aşkım… bugün beni dinleyeceksin ve bir karara varacağız tamam mı?”

Mira Abla uslu bir kız gibi başını salladı.

“Bizi hazırla…” diye emir verdi Mine Abla. “İkimizi de azdır.”

Mira Abla bir dakika kadar ne yapacağını pek bilemedi. Fakat önce Mine Abla’ya eğildi ve onu öpmeye başladı. Bana bir gösteri sunar gibi iki güzel kızın dolgun dudakları birbirine giriyor, sulu sulu şapurtular kulağıma geliyordu. Mira, Mine’nin memelerine attı elini. Hoyratça oynadı küçük memeleriyle. Sonra çıkarıp attı kızın üstündekini. Memeler foraydı şimdi. Uçları pespembeydi bu minik ve tatlı memelerin… Fakat çektikleri videolardan Mine Abla’nın amının iç dudaklarının rengini bile çoktan biliyordum ben.

İkisi de hafif hafif inliyordu. Şovun etkisiyle sikim dimdik olsa da… sadece tadını çıkararak izledim iki güzelliği. Mira yavaşça göbeğine, oradan da amına indi sevgilisinin. Kot şortu çıkarıp bana attı. Ter ve am kokusu sinmiş pembe bir kilot ve kot şort kaldı elimde. Kokunun tadını çıkardım. Yaklaşık on dakika sonra Mine hazır gibiydi. Orgazmın eşiğinde zırıl zırıl titriyordu. Mira beni yanına çağırdı. “Gel bakalım bebek…” diyip soydu beni de. Bir eli onun amcığında, biri benim kalkık sikimdeydi. Mine, sikimi inceleyip. “Fena değil yakışıklı…” diyip kıkırdadı. “Yamuk değil en azından.”

Mira tam tekrar onun amcığına eğiliyordu ki…. Mine, “Yeter.” dedi. Ayağa kalktı. Yatağa çıkıp, dizlerinin üzerinde profesyonelce domaldı. Amcığından bal damlıyordu. Çıplak ayak tabanları, uzun bacakları. Dümdüz kamçı gibi saçları, incecik beli ve düğme gibi göt deliğiyle taş gibi görüntüydü.

İstemsizce arkasına yanaşıp, belinden kavradım. “Mmmmh..” diye inledi. Sikimi amcığına dayıyordum ki. “Hayır!” dedi bana. “Mira gel buraya…”

Mira Abla yanaştı ona. “Götümü hazırla bebeğine… o dilin iyice içeri girsin. Madem bir şey yapıyoruz tam yapacağız.”

“Oradan… ben bile vermedim daha ona… ilki olacaktım…”

“Sus!” dedi Mine. “Bedeli bu… bugün sadece izleyeceksin. Onun da ilk siktiği göt seninki değil benimki olacak…”

Hipnoz olmuş gibi izliyordum onları. Emirleri onlar veriyordu. Mira Abla, Mine Abla’nın gerçekten daracık görünen göt deliğini dilleyerek, büzülmüş kenarlarında dilini gezdirerek çok az genişletti. “Şimdi çocuğu hazırla bana…” emri geldi. Mira Abla, iyice geliştirdiği sulu saksılarından birine başladı hemen. Gerek bile yoktu. Çoktan hazırdım. Şulop şulop sesleri ve halıya akan salyaların ardından ayağa kalkıp, makyaj masasının önünden bir krem alıp geldi. Nivea’nın nemlendiricisiydi bu. Eline yayıp, sikimi hırsla sıvazlamaya başladı. Kulağıma eğildi. “Bebeğimmm… kendini tutmana gerek yok tamam mı? Hem tadını çıkar, hem de bu orospuyu ablan için dümdüz et… aksi gibi davranıyor ama çok etkilendi bizden. Onu iyice bağla aşkımıza…”

Sikim artık beyaz kremle, kaygan bir rokete dönmüştü. Mine Abla’nın parmaklanmaya alışık büzülmüş göt deliğine yanaştırdı kendi elleriyle. Mine Abla ıkınırken hafifçe göt deliği açılıyor bana ufak bir giriş alanı sağlıyordu. Tam o sırada yerleştirdi sikimin başını o deliğe. İçgüdüyle Mine Abla’nın belini mengene gibi kavradım iki yandan. Hem yarrağımın kapıya dayanmış koç başı gibi itişinden hem de belini kavrayan soğuk ellerimden irkilen Mine Abla kasılarak, “AGHHHIIGG” diye anırdı.

Mira iyice eğilip, yarrağımın sevgilisin deliğine dayanışını inceledi. “Yar gitsin!” diye düz bir sesle emretti. Mine’yi kaçamayacağı bir şekilde sıkıca kavrayıp, o minicik deliği zorla genişlete genişlete yarmaya başladım. “AGAGAHHHH OROSPU ÇOCUĞUUUUUGGHHHH” diye söverek ve eşek gibi çığırarak sikimi almaya başlayan Mine Abla bunlara rağmen kaçmak için bir çaba göstermiyor hatta hafiften götünü bana itiyordu. Bir piston gibi, zorlanana kadar itiyor, zorlandığımda hafif geri çekilip, güç alarak daha çok yarıyordum için. Sikime ve taşaklarıma akan usul usul bir sıvıyı hissedebiliyor ama oraya hiç bakmıyordum. Bir iki dakika sonra köklemeyi başardım. Terle ve Mira Abla’nın salyalarıyla ıslanmış taşağım Mine’nin amcığına çarpıp tatmin etişi bir ŞUP sesi çıkardı. “OGHH” diye inledik ikimiz de. Mira Abla büyülenmiş gibi, sevgilisinin bağırsağına kadar girmiş yarrağıma, belini kızartan tutuşuma hayranlıkla bakıyordu. “Aferin bebekkk…” dedi.

“Y-yavaşş Allah’ın belası… y-yavaşşş nolur.” diye inledi Mine. Elini göbeğime koymuş acizce beni durdurmaya çalışıyordu.

“Hayır…” dedim basitçe. Göt yanağı, vurduğum sağlam tokatın etkisiyle sütlaç gibi titredi. “AYH!” diye çığırdı ama beni durduramadı. Sonuna kadar çekilip, sanki onu döver gibi vurdum kasıklarımı götüne. Vuruşla birlikte yatak da o da sarsıldı. Gözlerinden yaşlar boşalıyor. Anlaşılmaz sesler çıkarıyordu. “AGHH.. ANAN… ANN.. ANNEN… İ.. ..SİKE…YİM..!”

“Sonra sikersin…” dedim gülerek. “Şuan götünü toplamaya öncelik ver…”

Bir piston sabitliğiyle, anırta anırta Mine Abla’nın götünü sikmeye devam ediyordum. Kıçının boşluğundan hafif hafif hava kaçırdıkça sesler çıkıyordu. GORÇ GORÇ GORÇ sesleri, yatağın duvara vurma sesiyle ritim tuttu. Tam o sırada kapı çaldı. Mira Abla, “HİİİGH” diye bir inilti koyup üstünü başını toplayıp kapıya koştu. Kapıyı açtığını duydum. Annemin sesi geldi kulağıma. “Mira’cım tatlım… Ferit sizde mi? Evde yok da.”

Elimi atıp, ağzına bastırarak Mine’nin iniltilerini susturdum ama kendimi durduramıyor piston gibi götünü genişletmeye devam ediyordum. “Fatma Teyzecimmm! Ferit bizdeydi ama markete kadar gönderdim akşama mantı yapıcam ona da kıyma aldırıyorum…”

“Ay iyi etmişsin kız… çok sever… valla oğlumu benden iyi tanır oldun. Bir ara sana küstü sandım ama yine kopamadı senden. Valla öz kızım olsa böyle bakamazdı oğluma…”

“Öyle deme Fatma Teyzecim o senin oğlunun iyiliğinden…”

Mira Abla, kapıda annemi oyalarken, yatağın seslerinin gideceğini düşündüğümden. Mine’yi oyuncak gibi alıp halının üstüne indirdim. Hala şaplata şaplata götünü sikiyordum. O da zevk alıyordu ama. Amının sularının halıya karıştığını hissedebiliyordum. Eğilip suratına baktım. Elimle kapattığımdan nefessiz kalmış kıpkırmızıydı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Ağlata ağlata sikmek buna denirdi. Elimi bırakıp dudaklarına yapıştım. Bir eliyle tişörtümün yakasını kavrayıp kendine çekti beni. İstekle karşılık verdi öpücüğüme. Mira ve Annem hala kapıda sohbet ediyordu. “Bana bak!” diye emrettim. O an kendimi çok güçlü hissediyordum.

Ağlayan gözlerini bana dikti. “Ben Mira’nın ya da senin seks oyuncağın değilim. İlişkinizi renklendirecek bir ara öğünde değilim… ben onun sahibiyim. Anladın mı? Sen bu oyunu çoktan kaybettin. İstersem alırım onu… fakat bunu istemiyorum. Onu kadınlardan, hele senin gibi güzel ve onu sevenlerden kıskanmıyorum… o da seni seviyor…”

Usulca kafasını salladı. Hiç sesi çıkmıyordu şimdi sadece iniltiler.

“Ama istersen… farklı bir şey olabiliriz. Bu ilişki bitmek zorunda değil. Mira’yı çok sevdiğini biliyorum. Onun yanında kalabilirsin… eğer benim olursan… bunu ister misin?”

Usulca, uslu bir kız gibi salladı başını.

“Sen de benim kurallarıma uyar, onun gibi olursan. Gücü sana veririm. Tıpkı onun gibi beni köpek edersin kendine. Fakat işin özünde sahibin ben olurum. İkinizi de kimseciklere vermem. Sadakatiniz ve güzelliğiniz benim olur… sevginiz de öyle… bunu istiyor musun gerçekten? Zamanla seni severim hatta. Çok güzelsin… benim olursan seni de çok sevmeye başlarım… sen beni sevebilir misin?”

Bu sefer daha hevesli salladı başını.

“Hoşuna gitti mi bunlar?”

“Çokkk… lütfen… yapalım… ama biraz yavaş yakışıklım yalvarırım. Çok acıyor!”

“Ders diyordun… bu Mira ile birlikte senin dersin! Kime aitsiniz, kimin karısı oldunuz görün…”

“OYGHH NOLURR AŞKIM YAVAŞ!”

Ona o kadar odaklanmıştım ki kapıdaki Mira Abla’yı o an fark ettim. Yataktan inip, yerde sikiştiğimizi görünce afalladı. Annemi göndermiş olmalıydı. Hemen eğildi yanımıza. Mine’nin kıpkırmızı suratını görünce endişelenmiş gibiydi. Yanağıma dayadı dudaklarını. Bir elini taşaklarıma atıp, yumuşacık avcuyla kavradı…

“Bebek… yavaş bebek… öldürme kızı… Ablanı dinle… yavaşla…”

Onun büyülü etkisiyle ve yorgunlukla yavaşlattım vuruşlarımı. Şak şak şak…

“Hadi aşkım… boşalma zamanı… hadi bebek… doldur bu orospunun götünü.”

Son bir vuruşla dayandım götüne. Yarrak köküne kadar deliğin içindeydi. Göt yanakları baskıyla kırışmıştı… Yüzünü halıya bastırıp, “OYHHH ÖLÜYORUMMMM MİRA BU ÇOCUK NE BÖYLEEEE!” diye çığırdı döllerimin atışını hissederken. Öyle çok boşaldım ki, bacaklarım boşa çıkıp üstüne devrildim. Deliğin içi ve kenarları bembeyaz yoğun sıvımla kaplanmıştı bile…

Nefes nefese devrildim üstüne. Mira gülerek yanağıma bir öpücük kondurdu. “Hadi bebeğim kalk kızın üstünden. Çok ağırsın, ezilecek altında.” Onun da desteğiyle kalkıp, bilgisayar masasına bakan tekli koltuğa attım kendimi. O an buz gibi bir içecek çekmişti canım. Fakat kalkana kadar nefeslenmeliydim.

Mira neredeyse baygın gibi yatıp, anlaşılmaz sesler çıkaran Mine’nin üstüne eğildi.

“Mine… aşkım iyi misin?”

“Mmhh iyiii-iyiiyimm aşkım…”

“Bana ders verebildin mi sonunda?”

“Hayır… ama ders.. dersimi aldım galiba…”

“Neymiş o ders…”

“Bu oğlanı neden sevdiğini… büyüsünü anladım galiba sonunda.”

Mira Abla kıkırdadı. “Aşkım o benim… sen gibi…”

Mine Abla doğrulamıyordu. Halıda ceset gibi nefes nefese, götündeki kırmızılık ve dölle, dağılmış makyajı ve göz yaşlarıyla yatıyordu. Bir beş dakika sonra hafifçe doğruldu. Koltuğun başına geldi. Dizlerinin üzerinde yanaştı. Kalçaları oynadıkça ağlar gibi sesler çıkarıyordu acıdan. Mira Abla, yarattığım genişliği ve halısını kaplayan dölleri görünce, Mine’nin beyaz götüne hafif bir tokat atıp, “Gördün mü kız orospu? Benim oğluşum böyle dağıtır kızların götünü…”

Mine cevap vermeyip sırttı ona… “İkinizde sapıksınız… manyaksınız… sorunlusunuz…” diye bir inilti koydu. Sonra onun sıvıları, götünden damla damla kırmızılıklar ve döl kalıntıları yapışmış sikimi yalayarak temizlemeye başladı. “Bu yüzden ikinize de bayılıyorummm…” diye tamamladı cümlesini.

O sikimi tamamen temizleyince. Nazikçe Mine Abla’yı kucağıma aldım. Mira Abla da ayağa kalktı. Kucağımda Mine varken, eğilip Mira’nın dudaklarından öptüm. “Abla biz duşa giriyoruz. Bu küçük hanımı bir güzel temizleyeceğim. O ara soğuk bir şeyler aç güzel bir yemek yap… ilişki dinamiklerimiz baya değişiyor ve o yemekte üçümüzün yeni hayatına dair konuşulacak çok şey var…”

Mine sarhoş gibi yüzüme bakarken Mira usulca başını salladı. “Tamam aşkım benimmm… hemen.” diyip, mutfağa doğru yürümeye başladı. Biz de Mine ile duşa girdik. Leyla Teyze o gün eve hemen gelmeyecekti. Mira Abla da annemi güzel bir bahaneyle göndermişti demek ki… Zamanımız boldu. o gün o yemekte üçümüz ilk kez sıradışı ilişkimizin kurallarını koyacaktık…